GERİ DÖNÜŞ VE
PANDEMİ...


Herkese merhabaa!

Çok çok uzun bir süredir yoktum, bilmiyorum şu an blogger öldü mü, kaldı mı, hala okuyanlar var mı? Kendi kendime mi konuşuyorum? Blog olayı bitmiş ya artık yazmayayım demiştim ve gitmiştim. Fakat şu an bu gece çok özlediğimi fark ettim... Bir şeyler yazmayı, okuyan var mıdır bilmiyorum ama var olduğunu düşünerek giriş yapıyorum. Burayı bıraktım ve dedim ki artık her şey instagramda, instagrama geçeyim. Oradan paylaşım yapayım. Fakat yazmayı bu şekilde seviyorum, anlatmak istiyorum çünkü. Düzenli gönderi hazırlamak, video paylaşmak, içerik üretmek bana göre değil. Ben yazmalıyım dedim tekrar. Ben yazayım, kimse okumazsa da ileride kendim bakarım:)

Evet... Nerede kalmıştık? Gittiğimde öğrenciydim, artık bir psikolog olarak yazıyorum. Ama öyle havalı yazılar falan beklemeyin. Bildiklerimi ve öğrendiklerimi paylaşacağım tabii ama kendi deneyimlerimi paylaşmayı daha çok seviyorum. Birileri okursa diye. Bilimsel içerik yazmayı ayrı bir seviyorum tabii, akademi her zaman için göz bebeğimdir. Fakat makalelerimi buradan yayımlayamayacağıma göre burası da iç dökme köşem olsun istiyorum. Muhtemelen çok fazla kişiye ulaşmayacağı için günlük de olabilir aslında :)

                                                  

2020 hepimiz için çok değişik bir seneydi. Pandemiden, koronadan, karantinadan bahsetmek istemiyorum. Zaten hepimiz farklı şekillerden deneyimledik bunları. Pandeminin bize etkilerini konuşalım biraz. Pandemi ilk başladığında dedim ki "işte kendimi geliştirmek için mükemmmel bir fırsat". Başta iyi gidiyordu her şey. KPSS çalışmaya asla fırsat bulamamıştım okul döneminde, KPSS çalıştım, tezimi yazdım, uzaktan da olsa okulumu bitirdim. Mezuniyet yaşayamamın burukluğunu yaşadım. Ama ne yalan söyleyeyim yurttan da kurtulduğum için sevindim. Tabii sonra pandemi uzadı uzadı ve uzadı... Buraya kadar geldik. 10 aydır farklı bir hayat yaşıyoruz. Bir çeşit simülasyonda gibi hissettim kendimi hep. Bitecek bitecek diye diye geldiğimiz şu noktada hala evdeyiz. Her zaman mezun olur olmaz iş bulup hayata atılacağımı ya da online falan da olsa bir şeyler yapabileceğimi düşünmüştüm. Tabii ki hayat toz pembe olmadığı gibi bir de evde kal dönemine denk gelince hiçbirisi olamadı. Evet online danışan aldım, eğitimlere katıldım. Bu süreci kendimi geliştirmek için kullandım. Ama artık herkes gibi patlama noktasına geldim. Artık gerçek hayata atılmak, gerçek anlamda bir şeyler yapabilmek istiyorum. Biliyorum herkes aynı durumda, hepimiz hiç beklemediğimiz şeyler yaşıyoruz. Ama bu süreçte insan ilişkilerinin de çok değiştiğini düşünüyorum. Her şey online oldu. Arkadaşlıklar, romantik ilişkiler, eğitimler... Bunlardan sağ kalabilenler olarak -yeni nesil survivoruz bence- şanslıyız. Hayatımda olan ve olmaya devam eden arkadaşlıklarım adına şanslıyım en azından. Ya da en azından sadece bir dönemi uzaktan olarak bitirebildiğim okulum adına... Asla tahmin etmeyeceğimiz şeyleri yaşadık ve adapte olduk. Önümüzdeki günlerde neler olacak bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki her şey elbet bir gün düzelecek ve başımıza gelen olaylarla sistemimiz sandığımızdan çok daha iyi baş edecek. Çünkü baş etme mekanizmalarımız ve adaptasyon seviyemiz sandığımızdan çok daha güçlü!

Böyle bir giriş yapıp nabız ölçeyim dedim, KPSS'den, YDS'den, eğitimlerden ve daha birçok şeyden konuşmayı düşünüyorum. Tabii dinleyenim varsa:)

Yorumlar

Popüler Yayınlar